PRB

Yeni bir cilt gençleştirme yöntemi olan PRP uygulaması son yıllarda geliştirilmiştir. PRP yönteminde hastadan 8- 20 cc kan alınarak santrifüj edilir elde edilen serum, mezoterapi gibi küçük miktarda ve yaygın olarak cilt altına enjekte edilir. 
Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız pıhtı hücrelerini bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. PRP uygulamasının amacı hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda pıhtı hücresi verebilmektir. Böylece hedef dokunun onarımı hızla ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır. PRP yöntemi ile elde edilen serumdaki plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2-4 kat fazladır.
- Lazer/peeling gibi uygulamaların ardından cildin hızla yenilenmesini/canlanmasını sağlar.
- İyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve derinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlar.
- Saç dökülmesinde tek başına  veya diğer tedavi seçenekleri ile kombin yaparak tedavi sağlar.
Bu uygulama yüz, boyun, dekolte, ellerin üstü ve bacak içleri, kollar,saçlı deri gibi cilt yenilenmesini gerektiren tüm alanlarda kullanılabilir. Göz altı morluklarında ve leke tedavisinde iyi sonuçlar alınabilir. Bu dolgu materyali kişinin kendisine ait olduğu için alerji gibi yan etkisi bulunmamaktadır.
Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkar. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olur, ancak 3 veya 4 uygulamadan sonra(yani 1 kür uygulandıktan sonra )kalıcı bir etki belirgin hale gelir.
Nihai bir sonuç elde etmek amacıyla 3 hafta aralıklarla en az 3 enjeksiyon yapmak gerekir. Daha sonra da her 6-12 ayda bir uygulama yapılması sonuçların korunmasına olanak verir.

PRP uygulamasından beklentiler şöyledir;
 -Etkisini hemen gösterir.
- Uygulama sonrası uzun etkilidir.
- Cildi en doğal biçimde yeniden canlandırır.
- Güvenli biçimde uygulanır.
- Sadece yeni kollajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini destekler
- Kırışıklıkları ve çizgileri deriyi doldurarak" değil "gençleştirerek" giderir.